Türkiye Komünist Partisi 7. Kongresi Gerçekleştirildi “Nerede Kalmıştık?”

Duyuru:

Türkiye Komünist Partisi 7. Kongresi Gerçekleştirildi “Nerede Kalmıştık?”

Türkiye Komünist Partisi 7. Kongresi Gerçekleştirildi

İşçi sınıfına, kent ve köy emekçilerine, ezilen yoksul halklarımıza, aydınlara, kadınlara, gençlere, işsiz ve emeklilere;

Türk, Kürt ve diğer uluslardan halklarımıza;

Uluslararası Komünist Hareketin bileşeni kardeş partilerimize;

Türkiye Komünist Partisine gönül vermiş tüm yoldaş, dost ve arkadaşlarımıza;

Türkiye Komünist Partisi 7. Kongresi toplandı ve çalışmalarını başarıyla tamamladı. 7. Kongre, TKP’nin fesih kararını iptal etti, TKP 1983 Programının temel yönelimlerini koruyan yenilenmiş Programını, Tüzüğünü onayladı ve TKP’nin organlarını seçti. Merkez Komitesi Plenumunda TKP MK Politik Bürosu, MK PB Sekretaryası ve tüzüğün belirttiği diğer kurullar belirlendi ve TKP Genel Sekreterliğine Hasan Yılmaz yoldaş getirildi.

Üç ayrı aşamada gerçekleştirilen TKP 7. Kongresinin delege bileşimi DİSK ve DİSK’e bağlı sendikaların eski yöneticilerinden, işyeri sendika temsilcilerinden, PB, MK, İl Komiteleri eski üyelerinden, İGD, İKD, İLD saflarında savaşmış yönetici ve üyelerinden, Köy-Koop ve Halk-Koop yöneticilerinden, 12 Eylül faşist rejimine karşı savaşta işkenceden geçmiş veteranlardan ve partimizin geleceğini güvenceye alan yeni kuşak partili kadro, çoğunluğu genç kadın ve erkek komünistlerden oluştu.

TKP 5. Kongresinin TİP-TKP birliğinin TKP bünyesinde gerçekleştirilme kararının aksine, 6. Kongre ile TKP’nin feshedilmesi, sağlıksız, hazırlıksız ve tepeden gerçekleştirilen TKP-TİP birliğinin partiyi tasfiye etmesi, bu yanlışlara rağmen örgütü korumak için gerçekleştirilen TBKP’nin illegal birleşme Kongresi’ni Haydar Kutlu grubunun tanımaması, TBKP bileşeni TKP’nin ülkede ve yurtdışında yüz yıldır süregiden illegal organ ve örgütlerini tasfiye etmesi, fabrika hücrelerini ve gizlilikte çalışan tüm üyelerini açığa çıkarması, kapatılacağını bilerek TBKP’yi legalde kurması, tasfiyeci adımların, partide 12 Eylül rejiminin faşist karakterinin reddiyle meydana gelen bölünmeler ve SBKP’nin revizyoncu tutumunun partimize yansımasıyla ortaya çıkan derin ideolojik kriz koşullarında TKP’yi yok olmanın eşiğine getirdi.

Kongreyle seçilmiş parti önderliğinden yoksun kalan ve birbiriyle zayıf ilişki içinde ve farklı düşünsel yaklaşımlara sahip olan TKP’li gruplar TKP tarihinde eşi görülmemiş bu likidasyona karşı neredeyse otuzbeş yıl boyunca partiye sahip çıktı, likidasyonun yarattığı büyük enkazı kaldırmak için, örgütsel ve ideolojik mücadele verdi.

Geçici Merkez Komite öncülüğünde ve TKP Merkez Organı Atılım Gazetesi etrafında örgütlenen komünistler, söz konusu grupları yeniden TKP saflarında birleştirmek için bu yıllar boyunca samimi çabalar harcadı. Ne yazık ki, bu çabalar söz konusu grupları birleştirmeye yetmedi. O nedenle Geçici Merkez Komitesi likidasyonun erimeye ve yok oluşa doğru derinleşmesi karşısında ülke çapında örgütlenmeyi hızlandırdı ve sınıf mücadelesinde kurduğu ittifaklarla ilk adımları attı, temsil gücü olan mevcut parti kadrolarıyla likidasyona son verecek Kongre hazırlıklarını tamamladı.

TKP 7. Kongresi likidasyon süreci boyunca partinin adını, bayrağını, komünist geleneklerini ayakta tutan, kimisi saflarımıza katılmamış olsa da, başta Geçici Merkez Komitesi öncülüğünde ve Atılım etrafında örgütlenen komünistler olmak üzere, tüm komünist grupların direnişi sayesinde gerçekleşti. Hepimizin bu dönem boyunca yürüttüğü çalışmalar birleştirilemese de, bu çalışmalar işçi sınıfı, gençlik ve kadınların saflarında TKP’nin yaşadığı ve savaştığı düşüncesini ayakta tuttuğu için tarihsel bir değer taşıyor.

TKP 7. Kongresi yalnız likidasyon sürecine son vermekle kalmadı, çeyrek yüzyıldan fazla süren “gruplar dönemine” de son verdi. Şimdi artık en yüksek organı Kongreyi toplayan, programını, tüzüğünü, organlarını bu Kongre’de onaylayan, ülkenin bir dizi ilinde temel örgütlerini kuran, buralardan gelen delegelerle Kongre kararlarını alan TKP Türkiye işçi sınıfının mücadelesinde hak ettiği yeri almış bulunuyor.

7. Kongre’de delegeler likidasyondan çıkışın bu kadar uzun bir zamana yayılmasını haklı olarak eleştirmişlerdir. Kaybedilen zamanda TKP MK ve PB’sunun, İl Komitelerimizin yöneticilerinin neredeyse yüzde doksandan fazlasının, bir kısmı Marksist-Leninist çizgiden burjuva çizgilerine geçerek, bir kısmı umutsuzluğa kapılarak, bir kısmı vefat ederek aramızdan ayrılmış, likidasyona son verecek öncü bir otorite yaratmak büyük zorluklarla karşılaşmıştır. Zaman kaybetmemizde, SSCB’deki karşı-devrimden sonra TKP’yi komünist olan ve olmayan devrimci güçlerle birlik içinde koruma ve savunma çabaları da rol oynamış, bu “sosyalist birlikten” umulanlar, sosyalist birlik partileri içinde omurgasını TKP’lilerin oluşturduğu bir “komünist platform” kurulamadığı için gerçekleşmemiş, komünistlerin özerk örgütlenmesinin olmaması yüzünden, “sosyalist birlik” süreci de hem likidasyonun derinleşmesine yol açmış, hem de TKP’nin kendi gücüyle likidasyondan çıkışını geciktiren bir etken olmuştur.

Gecikme aynı zamanda henüz kuruluş aşamasındayken Ekim Devriminde Kızıl Ordu’nun ve Bolşeviklerin organik bileşeni olarak yer alan, tarihinin çok kısa aralıkları dışında hiçbir zaman işçi sınıfı mücadelesinin ve devrimci süreçlerin dışında kalmayan ve her zaman öncü rol oynayan TKP, likidasyon süreci boyunca politik gelişmelerin dışına düşmüştür. 2014 yılında oluşturulan Geçici Merkez Komitesinin yeniden yapılanma ve örgütlenme çalışmaları ile TKP’nin sınıf mücadelesine aktif müdahalesi ve katılımı ivme kazanmış onbir yıllık süre içinde somut ilerlemeler kaydedilmiş, kimi mevziler kazanılmıştır.

Likidasyondan çıkışın gecikmesi, TKP’yle ne tarihsel olarak, ne programatik olarak ve ne de üye bileşimi olarak hiçbir ilgisi ve bağı olmayan unsurlara Anayasa Mahkemesinin “izniyle” parti ismini çalma ve hatta kimi kardeş komünist partiler arasına sızma fırsatı vermiştir. 

Lenin’in ünlü makalesinin başlığından hareketle 7. Kongre uzun bir hazırlık sonrasında duruma “geç olsun güç olmasın” diyerek müdahale etmiş ve gecikmeyi telafi etmenin kesin yolunu çizmiştir.

Şu anda TKP dışındaki birkaç grupta yer alan komünistler, TKP’nin “doğal üyeleridir” ve parti saflarında yer alma kararı verdikleri gün parti örgütlerinin kapıları tüzüğün üyelik maddeleri ve program temelinde, bu yoldaşlarımıza açıktır. Aksi durumda sözü edilen gruplar “anti-parti fraksiyonist” konumlara sürüklenecek, likidasyona son verme amaçlarından uzaklaşacaklardır.

TKP 7. Kongresi’nin en önemli yönelimi, Ortadoğu çapında Kürt özgürlük hareketinin öncülük ettiği devrimci süreçte Türkiye işçi ve emekçi halkla, Kürt işçi ve emekçi halk arasında mücadele birliğini, kardeşleşmeyi gerçekleştirme misyonu yüklenmesidir. Rusya’da ortaya çıkan devrimci süreçte Mustafa Suphi önderliğinde Lenin’in partisiyle omuz omuza silah elde savaşan ve burjuvazinin öncülüğündeki ulusal kurtuluş savaşını demokratik halk devrimine dönüştürmek için silaha sarılan, İ. Bilen yönetiminde işçi sınıfının politik öncülüğünü kazanan ve devlete karşı DGM ve tekelci burjuvaziye karşı MESS genel grevlerini örgütleyen, 1 Mayıs alanlarında kontr-gerilla kurşunlarına göğüs geren TKP, Ortadoğu’da derinleşen devrimci süreçte Kürt özgürlük hareketi ve sosyalist hareketle beraber “kollektif öncülük” yolunda 7. Kongre’yle ilk ve büyük adımı atmıştır.

7.Kongre TKP’yi yalnız lidikasyon ve “gruplar döneminden” çıkarmakla kalmamış, tüm örgütlerini devrimci süreç içinde partiyi yeniden inşa etmeye çağırmıştır. TKP, Ekim devriminin ve sömürgecilere karşı Anadolu’daki isyanın içinde doğmuştur, odalardaki tartışmalar ve “temsiliyet pazarlıkları” sürecinde değil, devrimci sürecin saflarında birleşecek ve büyüyecektir.

7. Kongrede DİSK ve DİSK’e bağlı sendikaların komünist yöneticisi işçiler, delegeleri “nerede kalmışsak, oradan başlıyoruz” diyerek selamladılar.

7. Kongre 1983 Programında bir dizi yenilikler yapmakla birlikte, küresel kapitalist sistemin ve bölgeselleşme süreçlerinin, Türkiye kapitalizminin, uluslararası komünist hareketinin daha bütünsel analizi ve buradan hareketle parti programında nitelikçe yenilenme ve Marksist-Leninist çizgimizi yeni dünya koşullarına yaratıcılıkla uygulama görevlerini TKP’nin 8. Kongre hazırlıklarını yapacak olan, 7. Kongrede oluşmuş parti organlarına ve örgütlerine bırakmıştır.

TKP 7. Kongresi, legal alanda çalışan ve örgütlenen komünistlere, devrime yaklaşmanın somut eylem programını hazırlama tavsiyesinde bulunmuş ve TKP İdeolojik Bürosu’nu legalde çalışan ve örgütlenen komünistlere her türlü yardımı yapmakla görevlendirmiştir.

TKP 7. Kongresi likidasyon ve gruplar dönemine son vermiş, parti bayrağını yeniden yükseltmiştir. TKP Marksist-Leninist ve enternasyonalist, devrimci çizgisini bir kere daha ilan etmiştir.
Aynı zamanda 7. Kongre Türkiye işçi sınıfının ve Türkiye halklarının ve dünya komünist hareketi önünde likidasyon sürecine son verme ve devrimci süreçte rolünü oynama görevlerini gecikerek yerine getirmenin tüm sorumluluğunu yüklenmiştir. Seçilmiş MK, gerek sosyalist dünya sisteminin çözülmesiyle, gerekse TKP’nin likidasyon süreciyle ilgili kapsamlı değerlendirmeler yapmak ve sonuçlar çıkarmakla görevlendirilmiştir.

Özetle TKP 7. Kongresi likidasyona son vererek üstüne düşen görevi yapmış, karşı karşıya olduğumuz düşünsel, örgütsel ve eylemsel köklü ve zorlu sorunları bütünüyle çözümlememiştir, çözüm yönünde ilk adımlar atmıştır. Bu görevleri yerine getirme sorumluluğu yeni parti organlarının ve örgütlerinin önünde durmaktadır. TKP 8. Kongresi bu sorunların çözülmesinin taçlandığı, “ikinci Atılım” dönemini başlatacaktır.

  • Yolumuz işçi sınıfının yolu, yerimiz devrimci süreçtir!
  • Yaşasın 7. Kongremiz!
  • Yaşasın Türkiye Komünist Partisi!
  • Yaşasın proletaryanın ve ezilen halkların enternasyonalist birliği!
  • Yaşasın özgür kadın devriminin öncüleri!
  • Faşizme, emperyalist ve bölgesel emperyalist savaşlara son!
  • Yoksullaşmaya, zorunlu göçlere son!
  • Çevreye duyarlı, ekolojik bir düzen için mücadele!
  • Kürt ulusal sorununa adil, demokratik ve barışçıl çözüm!
  • Demokratik Halk Devrimi ilk hedefimizdir, mümkündür ve kararlıyız!
  • Savaşsız ve sömürüsüz, Sosyalist bir düzen için ileri!
  • Yaşasın Marksizm-Leninizm!
  • Yaşasın Komünizm!

Türkiye Komünist Partisi
Merkez Komitesi

30 Kasım 2025